Afrika'nın vahşi hayvan belgesellerinin en önemli adresleri, doğal yaşamın en net gözlemlenebildiği "sonsuz düzlük" Serengeti Milli Parkı, Ngorongoro Koruma Alanı ve diğer önemli bir park Tarangire.
Tanzanya'daki bu turlar ülkenin kuzeyindeki Arusha şehrinden başlıyor. Tanzanya gezisi, bu gezide safari turu ayarlamak ve diğer gerekebilecek bilgiler için şuradaki adrese göz atılabilir.
Arusha'da sabah erken saatlerde araçların hareket ettiği merkez alanda toplanmanın ardından, akşamları çadır kamplarında kalınacak şekilde ayarlanmışsa gıda ve masa - çadır malzemeleri gibi gerekli eşyaların temini için görevliler kısa bir market alışverişi yapıyor. Toplanma bölgesine birçok seyyar satıcı da resim, şapka, kolye gibi çeşitli ürünlerini satmaya çalışıyor. Tur süresince şehirden uzakta vakit geçirileceğinden buradaki satıcılardan hediyelik eşya alınabilir, marketinden kişisel gıda takviyeleri yapılabilir.
Park girişleri ücretli, turlar genellikle bu ücretleri içeren fiyat sunduklarından gerekli bilet işlemlerini kendileri hallediyorlar.
TARANGİRE
Tanzanya'daki en büyük 6. park ve Arusha'ya en yakın olanlarından. Yaklaşık 120 km'lik bir yolculuğun ardından parka ulaşılıyor. Dev boğa antilobu (giant eland), gnu antilobu (wildebeest), deve kuşu, impala, fil, zürafa, zebra bu bölgede sıkça karşılaşılan hayvanlar. Tarangire parkında yarım günlük bir tur yeterli olacaktır.
Tangarie'ye çok yakın konumda yer alan Manyara Gölü de vakti olanların görmesi gereken bir doğa parkı. Buradaki mavi maymunlar ve flamingolar en çok ilgi çeken hayvanlar.
MAASAİ KÖYLERİ
Maasai'ler, çoğunlukla güney Kenya'da ve kuzey Tanzanya'da bulunan göçebe yerel halk. Enkang adı verilen küçük köylerde, etrafını çitlerle kapatarak korudukları 10-20 kadar ailenin bulunduğu koloniler halinde yaşıyorlar. Elektrikleri yok, suyu çok uzaklardan getiriyorlar. Ağaç parçaları, toprak ve hayvan gübresiyle yaptıkları 2-3 metrekarelik kısa ömürlü evlerde (Maasai dilinde enkaji) ateş ocağı, yatak ve depo bölmesi bulunuyor.
Maasai'ler, shuka adı verilen kırmızı renkli kıyafet giyiyorlar. Besledikleri hayvanlar en önemli geçim kaynakları. Erkekler, gün içinde kilometrelerce yol yürüyüp hayvanları beslemekte, su ve diğer gıda temininde çalışıyorlar. Evlerinin vahşi hayvanlarca saldırılardan korunması da erkeklerin bir diğer görevi. Kadınlar ise evlerin yapımıyla ve yemek pişirme işleriyle ilgileniyorlar. Maasai'ler karınlarını doyurmak için genellikle sabahları hayvan kanı ile karıştırılmış süt içiyorlar, akşamları ise et yiyorlar. Bir erkeğin birden fazla karısı olabiliyor. Çocuklar annelerinin yanında kalırken erkek herhangi bir karısının evinde geceyi geçiriyor.
Çoğunluğunun okuma-yazma bilmediği Maasai'ler, günümüzde ilköğretim seviyesinde ücretsiz eğitimden yararlanabildiklerinden uzun yürüyüşler ile okullarına gidiyorlar. Erkek çocuklar, kendilerini ispat edip büyüklerin yaptığı işleri yapabilmek için ergenlik döneminde kabilelerine kendilerini ispat etmeye çalışıyorlar. Maasai'lerin yaşadığı yerlerde siyah giyimli, ellerinde mızraklı bu gençler çokça görülebilecektir.
Maasai'ler günümüzde okul öncesi eğitime de önem veriyor
Maasai'ler, köylerine gelen turistler olunca küçük bir karşılama gösterisi yapıyorlar. Ardından turistlerin her biri, İngilizce bilen birer Maasai tarafından karşılanarak ayrı ayrı ev gezmesine götürülüyor. Burada günlük yaşantıları hakkında bilgiler veriyorlar, turistlerin sorularını cevaplıyorlar. Bilgilendirmenin ardından yerel halk tarafından yapılan kolye, süs eşyası gibi çeşitli ürünlerini satıyorlar. Kazandıkları parayla su temin ettiklerini ve kıyafet aldıklarını belirtiyorlar.
SERENGETİ MİLLİ PARKI
Envai çeşit hayvanın bulunduğu, arabayla günlerce gezilse yine de bitmeyecek bir park burası. Leopar, sırtlan, gergedan, bufalo, çita, çakal, aslan, fil, zebra, tomson ceylanı, grant ceylanı, babun, yaban domuzu, devekuşu, gergedan, kartal.. kısaca Afrika kıtasında yaşayan bütün hayvanları burada görebilmek mümkün. Ancak şunu belirtmek gerekir ki belgesellerdeki gibi bir kovalama sahnesine tanık olabilmek, turistlere izin verilen güzergahlarda çok sık karşılaşılan bir durum değil.
NGORONGORO KORUMA ALANI
Serengeti'ye çok yakın konumda yer alıyor. Bu nedenle safari turları genellikle Serengeti ile birlikte burayı da kapsıyor. Alan, Krater Dağları içerisinde yer alıyor. Bölgedeki volkanik faaliyetler sonrasında oluşmuş geniş bir krater çevresinde çok sayıda hayvan doğal yaşamını sürdürüyor.
Serengeti sonrası gece kalma için krater bölgesinden yaklaşık 600 metre yukarıda bulunan çadır kampı (veya otel) alanına geçiliyor. Bölge yüksekte olduğundan hangi mevsim olursa olsun gece ve sabah erken saatlerde bölgenin çok soğuk olduğunu akılda bulundurmak, buna göre kıyafet getirmekte fayda var. Bölgede turlar gün doğumundan önce başlıyor. Dolambaçlı yollardan geçerek krater bölgesine ulaşılıyor. Burada da gergedan, bufalo, antilop, devekuşu, çakal, zebra, pelikan gibi Serengeti'de görülebilecek hemen hemen her hayvan bulunuyor. Ngorongoro'da daha fazla su birikintisi bulunuyor, bu nedenle suyu seven canlılara daha sık rastlanıyor.
Çadır kamplarında kalanların sürpriz misafirleri de oluyor
Vahşi doğayı yerinde takip etmek için Tanzanya sınırı içerisindeki bu parklar turistlerin ilk tercihleri arasında yer alıyor. Afrika'nın bu eşsiz doğa harikalarını Tanzanya haricinde Kenya'da, Uganda'da, Zambiya'da ve Zimbabve'de de görmek mümkün. Tanzanya için söylemek gerekirse Ocak - Nisan ayları bu bölgenin daha çok göç aldığı dönem. Haziran - Ekim arasında ise Kenya'da daha çok hayvana rastlamak mümkün.
Hangi zamanda hangi parka gidilirse gidilsin, sabah erken saatlerde yol alıp gün doğumuna tanık olmak huzur verici bir deneyim olacaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder