18 Nisan 2016 Pazartesi

Nisan 18, 2016 tarihinde, tarafından

Seyahat Yardımcısı : Varanasi (Hindistan)

varanasi india hindistan ganj ganga ganges

Ganj nehri kıyısındaki büyüleyici kent, Uttar Pradeş eyaletine bağlı kültürel başkent, Hindu'ların kutsal şehri: Varanasi, eski adıyla Beranes.

Türkiye'den tek aktarmalı uçuşla şehrin havaalanı Lal Bahadur Shastri'ye ulaşmak mümkün. Bunun yanı sıra, ülkenin birçok yerinden trenlerle şehre ulaşılabiliyor. Ulaşım ve Hindistan geneli ile ilgili detaylı bilgileri için şu adrese bakılabilir.

Varanasi'nin merkezine gelince, çok ama çok yoğun bir insan kalabalığı göze çarpıyor. Yollarda araç kullanmak neredeyse imkansız. Bu yüzden genellikle bisikletli rikşalar ve motosikletler insanlarla ve tabi ki ineklerle iç içe olacak şekilde yollardan akıp gidiyor. Varanasi, Hinduizm'in en kutsal yerlerinden biri. Hindu'lar, Varanasi'de ölürlerse yeniden doğum zincirinden kurtulacakları ('mokşa'ya ulaşacakları) düşüncesiyle buraya akın ediyorlar.

varanasi india hindistan


Hindistan'ın kutsal nehri Ganj, Hintlilerin (ve eski İngilizlerin) söylemiyle 'Ganga', Himalayalar'dan doğup, Hindistan'ın kuzeyinden, Kanpur, Allahabad, Varanasi, Patna, Bhagalpur gibi merkezi şehirlerin içerisinden geçip, Bangladeş'te Padma Nehri adını alarak, Hint Okyanusu'nda Bengal Körfezi'ne dökülüyor.

Ganj, Hindu'lar için kutsal bir nehir olduğundan biraz mitolojisinden bahsetmek gerek. Hindu inanışında tanrıların en üst tabakasında üç büyük tanrı bulunuyor: kainatı yaratan Brahma, kainatın koruyucu ve düzen sağlayıcısı Vişnu, kainatı yeniden var olması için yok eden, yıkıcı Şiva. Bazıları bunların tanrı Trimurti'nin (üç yüzlü tanrı) üç temel şekli olduğuna inanıyor. Diğer bir inanışta ise Şiva'nın Vişnu'yu, Vişnu'nun da Brahma'yı yarattığı ve ardından Brahma'nın kainatı yarattığı iddia ediliyor. 
Ganj'ın oluşumu Hindu'ların kutsal metinlerinden Mahabarata destanında şöyle tasvir ediliyor: Bütün evrene hakim olan İndra'nın tüm gücünü ve krallığını elinden alan Kral Bali zamanında, Vişnu, yeniden vücut buluşlarının beşincisinde Vamana denen bir cüce formunda Bali'nin karşısına gelir. Kendisinden evrende üç adım genişliğinde yer bağışlamasını ister. Kral bu isteği kabul edince Vamana Vişnu'ya dönüşür. İlk adımı dünyayı ve tüm evreni, ikinci adımı tüm üst evreni kaplar ve üçüncü adımı atacak yer kalmaz. Kral Bali teslim olur, İndra'nın krallığı kurtulur. Vişnu ikinci adımını attığı sırada ayak başparmağı üst evrende bir delik açar ve buradan Bhagavat-Padi (Vishnupadi, tanrı ayağından çıkan) adı verilen su cennete iner. 
Birkaç yıl sonra, Sagara adlı bir kralın 60,000 çocuğu olmuştur. Gücünü göstermek için düzenlediği Ashwamedha (at kurban etme) töreni öncesinde, tüm yarı tanrı kralların lideri olan İndra, kıskaçlığı sebebiyle atı çalarak dünyaya, o sırada derin meditasyonda olan Kapila adlı bilgenin inziva yerine bırakır. Sagara, tüm çocuklarını atı bulmaya gönderir. Atı bulduklarında Kapila'nın çaldığını düşünerek ona hakaretler yağdırırlar. Uzun süredir inzivada olan Kapila, bu şekilde rahatsız edilince yıllar sonra ilk kez gözlerini açar ve 60,000 çocuk o anda yanarak kül olur. Çocukların ruhları yıllarca ortalıkla dolanır. Sagara'nın soyundan Bhagiratha, atalarının cennete ulaşması için Kapila'dan yardım ister. Kapila, Tanrıça Ganga'nın dünyaya gelerek kendi suyuyla onları temizlemesi durumunda özgür kalabileceklerini söyler. Bhagiratha, yıllarca Brahma'ya Ganga'yı göndermesi için yalvarır. Bunun üzerine Brahma, Tanrıça Ganga'nın dünyaya gönderilmesine ikna olur. Cennetten düşecek suyun çok kuvvetli olacağı sebebiyle su, Şiva'nın saçları arasından süzülerek dünyaya ulaşır. Şiva'ya değerek kutsanan su, küllerine düşerek 60,000 çocuğun canlanmasını, sonsuzluğa kavuşmasını sağlar. Tanrıça Ganga da burada bir akarsu oluşturarak diğer ruhların da arınmasını sağlar. Bhagiratha'nın çabalarına ithafen nehre Bhagirathi denildiği de olmaktadır.

Nehrin dönem dönem yükselip alçalması nedeniyle 1700'lü yıllarda bölgede hüküm sürmüş Maratha Konfederasyonu tarafından kıyı şeridine basamaklar (ghat) inşa edilmiş. İnsanlar nehir kenarındaki ritüellerini buralarda gerçekleştiriyorlar. Bu ghat'ların bazılarında nehre girip dua ediyor ve kendilerini arındırıyorlarken bazılarında elbiselerini yıkıyor, bazılarında da ölüleri yakıyorlar. Şehirde 80'den fazla ghat bulunuyor. Bunlar birbirine genellikle çok yakın konumlanmakta, bu sayede aralarından kıyı şeridinden yürüyerek geçilebilmekteyken bazılarında yol bittiği için dik merdivenlerden tırmanıp şehrin içinden geçerek bir sonraki aralıktan tekrar nehir kenarına inmek gerekiyor.  En bilinen ghat'lar, güneyden kuzeye; Assi, Dashashwamedh, Man Mandir, Manikarnika ve Scindia.

Assi Ghat, güneydeki Assi nehri ile Ganj'ın birleşiminde bulunuyor. Ghat'ların güney ucunun başlangıç noktası olması, geniş bir alanı kaplaması ve çevresinde yer alan restoranlar ile uzun dönem turist, öğrenci ve araştırmacı popülasyonunun yüksek olduğu bir bölgede bulunuyor. Hindu festivalleri zamanında nüfusu oldukça kalabalıklaşıyor.

Dashashwamedh Ghat, şehirdeki en eski ghat'lardan ve en önemli sayılanı. Bir inanışa göre Hindu'ların yaratıcı tanrısı Brahma'nın burada 10 (dash) at (ashwa) kurban (medh) ettiğine inanılıyor ve ghat ismini buradan alıyor. Diğer bir inanışa göre ise Brahma, yok edici tanrı Şiva'yı karşılamak için burayı yaratıyor. İsmi ise daha sonra burada düzenlenen 10 adet atın kurban edilmesiyle alıyor. 

varanasi india hindistan ghat dashashwamedh
Dashashwamedh Ghat

Hindu'lar için ayrı bir öneme sahip, çevresinde birçok Hindu tapınağın da yer aldığı Dashashwamedh Ghat, her akşam Tanrıça Ganga'ya ibadet amaçlı düzenlenen bir Hindu törenine (aarti) ev sahipliği yapıyor.

varanasi india hindistan ghat dashashwamedh
Dashashwamedh Ghat'ta aarti töreni günbatımında başlıyor

Dashashwamedh Ghat'ın hemen bitişiğindeki Man Mandir Ghat, ülkedeki Rajput'lar (Hindistan'daki savaş tabakası) tarafından yaptırılmış, bölgedeki en eski ghat'lar arasında bulunuyor. Dönemde güneş, ay ve yıldızın hareketlerini incelemek için yapılmış ve halen ayakta olan astronomik araçlar da buranın tepesinde görülebiliyor.

Manikarnika Ghat, Hindu'ların ölülerini yaktıkları iki ghat'tan birincil olanı (diğeri Harishchandra Ghat). Burada 7 gün 24 saat aralıksız olarak ceset yakma törenleri gerçekleştiriliyor.

Hindu'lar, ruhların yok edilmez olduklarına, ölümün sadece fiziksel olarak yok oluşu temsil ettiğine, ruhun bir başka formda yeniden vücut bulduğuna, bu şekilde yaşam döngüsünün tekrar ettiğine inanıyorlar. Yeniden doğduklarındaki hayatlarının bir önceki hayattaki yaşam şekline bağlı olduğunu düşünüyorlar. Bu 'karma' felsefesine göre bir insan geçmişte nasıl yaşamışsa sonraki yaşamında onu göreceğinden sürekli iyi bir hayat sürüp olgunlaşarak mokşa'ya -ya da diğer bir deyişle nirvana'ya (nir: dışarı, va: esmek; manevi kurtuluş)- ulaşmayı amaçlıyorlar (bu inanış Budizm'de de mevcuttur). Bu doğrultuda ölümden sonra vücuttan ayrılan ruh, yeniden doğum için ruhlar alemine giderek sonraki formuna dönüşmeyi bekler.
Hint inanışında bir insan fiziksel vücut (sthula sarira), eterik (ruhani) vücut (linga sarira), tohum vücut (karana sarira) ve ruhtan (Ātman) oluşuyor. Ölen bir kişinin ruhani vücudunun fiziksel vücuttan ayrılmayabilceği, bu sebeple ölüyü yakmanın bu bağı kopartacağına inanılıyor. Yakım işlemi sonunda sadece fiziksel vücut yok oluyor, diğerleri özgürlüğüne kavuşmuş oluyor (çocuklarda bu bağ olmadığına inanıldığından genç yaşta ölenler yakılmıyor. Ayrıca bağı kopardıkları düşünülen kutsal kişiler, hamileyken ölen kadınlar ve yılan sokması/cüzzamdan ölen kişiler de yakılmadan, vücutlarına taş bağlanarak doğrudan nehre atılıyor).
Bunun yanısıra Hindu'lar fiziksel vücudun 5 temel elementten (Pancha Bhoota) oluştuğuna inanır: dünya, ateş, su, hava ve gökyüzü. Ceset yakma işlemi (Antima Sanskar/Antyesthi, son tören) sonunda vücudun bu beş elemente ayrıldığına ve dünyadaki eşitliği devam ettirdiğine inanılır. Antyesthi, Hinduizm'in 16 geleneğinden (Sanskara) biridir. Jainizm ve Sihizm'de de cesetler yakılır. Budizm'de de bazen cesetler yakılabilmektedir.

varanasi india hindistan ghat manikarnika
Manikarnika Ghat'a yakından bakıp tören izlenebiliyor ancak fotoğraf çekilmesine genellikle izin verilmiyor. Etraftaki birkaç dolandırıcı, fotoğraf çekimini fark edince veya sadece turist olduklarını anlayınca, tapınaklara ve törenlere yardım adı altında para talep edebiliyor. Bu kişilerden polisi çağırma bahanesi ile kurtulmak gerekiyor. Aynı durum Harishchandra'da da geçerli

Bu gaht'ta bir Şiva tapınağı ve bir kuyu (Manikarnika  Kund) bulunuyor. Kuyunun, Şiva ve eşi Tanrıça Parvati'nin Varanasi'ye (efsanedeki ismiyle Kahsi) geldiğinde yıkanmaları için burada Vişnu tarafından açıldığı söyleniyor. Şiva yıkanırken (başka bir efsaneye göre dans ederken) kulağındaki küpeden bir mücevher (mani) düşüyor. Manikarnika ismi de buradan geliyor : Kulağın Mücevheri.

Varanasi'de ölen bir kişinin mokşa'ya ulaşacağına, yeniden doğum döngüsünden kurtulacağına inanılıyor. Bu yüzden şehir çok sayıda hasta ve yaşlı Hindu ile dolu. Ölmeyi bekleyen bu kişiler için nehir kenarında özel evler bulunuyor. Bir Hindu Varanasi'de öldüğü zaman renkli örtülerle kaplanarak yakınları tarafından ilahiler eşliğinde üstü açık bir bambu tabut üzerinde Manikarnika veya Harishchandra'ya getiriliyor. Ölünün en yakını olan erkek (genelde en büyük oğlan çocuk, yoksa oğlan torun o da yoksa sülaleden başka bir erkek), saçını tıraş edip beyaz kıyafetler giyiyor ve törenden sorumlu oluyor. Ceset, yakınları tarafından Ganj'a daldırılıp çıkarılıyor ve kuruması için birkaç saat kenarda bekletiliyor. Kuruduktan sonra ceset, önceden hazırlanmış odun yığınının üzerine konuyor. Yakımı kolaylaştırmak için odunların üzerine ghee adı verilen saflaştırılmış yağ sürülüyor, sandalağacı tozu ekleniyor. Ceset, yanık kokusunu önlemek için de çeşitli koku engelleyici tütsüler eklenerek halihazırda yanmakta olan odunlardan biri ile tutuşturuluyor. Bu sürece ölünün yakınları dışında bir Dom (ateşin harlanması, yağın sürülmesi vb çeşitli küçük işler yapan Hint kast sistemindeki bir etnik grup üyesi) da eşlik ediyor. Yakım işlemi birkaç saat sürüyor. Ardından alevler nehir suyu ile söndürülüyor, yerdeki küller ve ufalanamayan parçalar toplanarak Ganj nehrine atılıyor.

Bir tören için yaklaşık 300 kg odun gerekiyor. Bu yüzden ölenlerin daha az gelirli olanları daha düşük kaliteli veya daha az sayıda odunla yakılıyor. Hatta bazılarının sadece tezekle yakıldığı da oluyor. Hindistan'da yılda yaklaşık dokuz milyon kişi öldüğünden odun yerine elektrik veya gazla yakım da yapılıyor. Her ne kadar Hinduizm'de böyle bir yasak olmasa da geleneksel olarak tören alanında kadınlar yer almıyor. Bunun duygusal olarak fazlaca etkilenebilecekleri ve ölünün ruhunun fiziksel bedenden kopmak istemeyeceği gibi nedenleri olduğu söyleniyor.

Scindia Ghat, ateş tanrısı Agni'nin doğduğu yer olduğuna inanıldığından Varanasi'deki önemli ghat'lar arasında yer alıyor. Burada sabahın ilk ışıklarında nehre girip arınmak için dua eden çok sayıda Hindu görmek mümkün. Kıyısındaki batık Şiva tapınağı da burayı özel kılan nedenlerden. Lalita GhatChet Singh GhatDarbhanga Ghat ve Bhonsale Ghat, Varanasi'deki diğer önemli ghat'lar arasında yer alıyor.

Ganj Nehri'nde dolaşırken bambaşka bir dünya, çok farklı bir kültürle karşı karşıya kalınıyor. Nehrin tüm pislikleri arındırdığına inanan Hindu'lar, kahverengi renkli, üzeri ceset külleri ve hayvan ölüleri ile dolu, fabrika ve lağım atıklarıyla beslenen bu nehirde yıkanıyor, çamaşırlarını yıkıyor, hatta nehrin suyundan içiyorlar. Bilim adamları, nehrin arıtılması için sudaki zararlı mikroorganizmalar ve diğer atıkları yiyerek beslenen hayvanların nehre bırakılması da dahil olmak üzere çeşitli çalışmalar yürütüyorlar.

Ganj'a gelince kayıkla yaklaşık 40 dakika süren nehir turlarından da yapmak, bu eşsiz yerleşimi uzaktan da izlemek gerek.

varanasi india hindistan ganj ganga ganges

Varanasi sadece Hindu'lar için kutsal bir yer değil. Hindistan'da ortaya çıkmış Budizm'in kurucusu Gotama Buda'nın aydınlandıktan sonra öğretilerine başladığı yer olan Sarnath, şehre 13 km uzaklıkta bulunuyor ve Budist'lerin en önemli hac noktaları arasında yer alıyor.
      edit

0 yorum:

Yorum Gönder